logo-black

CİLT GENÇLEŞTİRME



Somon DNA

Somon DNA tedavisi, saf hyalüronik asit ve somon balığı spermlerinden elde edilen polinükleotidlerin, ciltte hücre yenileme amacıyla kullanıldığı cilt gençleştirme yöntemlerindendir. Cildin temelini oluşturan ve hücrelerin tazelenmesine yardım eden polinükleotid maddesinin yapımına yardım eder. İşlem sonrası günlük yaşantınıza dönebilirsiniz.

Somon DNA Gençlik Aşısı Nedir?

Yeni nesil estetik uygulamalar arasında sayabileceğimiz somon DNA gençlik aşısı, cilde kaybettiği hyaluronik asidi yeniden kazandırmayı amaçlar. Bu sırada cildi, somon balığının yenileyici hücreleriyle güçlendirerek çok yönlü bakım sağlamaktadır. Somon balığının sütünden üretilen özel serum ve hyaluronik asit bir araya gelerek ciltteki ölü hücrelerin atılmasını sağlar ve sağlıklı hücrelerin oluşumunu destekler. Mastelli Bio – Pharmaceutical tarafından keşfedilen somon DNA gençlik aşısı patentli ve güvenilir bir teknolojidir. Birçok hekim ve hasta tarafından “gençlik iksiri” olarak adlandırılan somon DNA gençlik aşısı, Dr.Bülent Koçer tarafından da önerilen bir uygulamadır.

Somon DNA Gençlik Aşısı Nasıl Yapılır?

Somon DNA gençlik aşısı ince uçlu özel cerrahi iğneleriyle yapılır. İşlemin etkili olabilmesi için öncelikle cilde hyaluronik asit enjekte edilir ve cildin nem dengesinin korunmasını sağlanır. Hyaluronik asit etkisiyle yenilenen ve daha elastik hâle gelen cilt, somon DNA’sı için sağlıklı ve güçlü bir zemin hazırlar. Hyaluronik asit uygulamasının ardından cilde somon DNA adı verilen serum enjekte edilir. Somon DNA, somon balığının sütünden elde edilen besleyici ve yenileyici bir maddedir. Ciltte özellikle sigara, alkol ve dış etkenler nedeniyle oluşan protein kayıpları, somon DNA’sı sayesinde tamamlanır. Cilt güçlenir ve ışıl ışıl bir görünüm kazanır. Lokal anestezi altında yapıldığı için acısız ve ağrısız bir uygulamadır.

Somon DNA Gençlik Aşısı Zararlı mıdır?

Somon DNA uygulaması zararlı bir işlem değildir. İşlemden sonra görülen kızarıklık ve hafif ödem dışında sağlık açısından hiçbir riski yoktur. Tabii ki her zaman olduğu gibi yüzü temiz tutmak bu süreçte de önemlidir.

Somon DNA Gençlik Aşısı Neden Yapılır?

Somon DNA gençlik aşısı, cildi besleyen, yenileyen ve sarkmaları engelleyerek gençleştiren bir uygulamadır. Bu nedenle genellikle kolajen eksikliği görülmeye başlanan 30 yaş ve sonrasında tercih edilir. Fakat 18 yaşından büyük, sağlık sorunu olmayan her hastaya uygulanabilir. Düzenli ilaç kullanımı ve kan sulandırıcı ilaç tedavisi durumunda ise uzman doktorun onayını almak ve durumu doktorunuzla paylaşmak çok önemlidir.

Somon DNA gençlik aşısı ile;

• Ciltte kaybolan nem ve ışıltıyı geri getirmek

• Kırışıklıkların doğal ve etkin tedavisi

• Alkol, sigara vb. alışkanlıkların ve hormonal bozuklukların ciltte yarattığı yıpranmayı tedavi etmek

• El üzeri, boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıkları gidermek

• Aşırı kurumadan dolayı nemini kaybeden cildi beslemek hedeflenir.

Somon DNA Gençlik Aşısından Sonra Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Somon DNA gençlik aşısı yapıldıktan sonra hasta hemen günlük hayatına dönebilir. Enjeksiyonun etkisiyle yüzde hafif kızarıklık ve morlukların oluşması normaldir. Hafif masajla bu yan etkiler çok daha kısa sürede yok edilebilir. Hiçbir şey yapılmasa dahi kızarıklık ve ödem en fazla 1 gün içerisinde kaybolur. Somon DNA gençlik aşısından sonra, yaklaşık 6 saat boyunca, makyaj yapılmaması tavsiye edilir. Cilt her zamanki gibi temiz tutulmalıdır. Hastalarımıza uygulamadan sonra genel tavsiyelerimiz bunlardır. Bunun dışında uygulamanın bilinen herhangi bir olumsuz yan etkisi yoktur.

Paris Işıltısı (NCTF 135 Ha)

NCTF (New Cellular Treatment Factor) hücrenin kendisini tedavi edebilmesi için gerekli vitamin, mineral, koenzim, amino asit, nükleik asitler ile hyaluronik asit içermektedir. Cilde bu sıvı enjeksiyon yolu ile uygulandığında zamanla yavaşlamış olan hücrelerin onarım mekanizması hızlandırılır. Bu sayede daha parlak, sıkı ve sağlıklı bir cilde ulaşılır.

Yüz Mezoterapisi (Mezolifting)

Yüzde yaşlanmayla birlikte olan kolajen kaybı, güneş ve dış etkenlerle yorulmuş cildi güzelleştirmek için birçok estetik uygulama bulunmaktadır. Günümüzün modern estetik yöntemlerinden biri olan yüz mezoterapisi yani mezolifting de bunlardan biridir. Cilde ışıltı, dinlenmiş ve taze bir görünüm katan yüz terapisi, Konya’da uzman doktorlar tarafından birçok klinikte uygulanmaktadır. Yüz mezoterapisi için Dr.Bülent Koçer'in kliniğini arayarak randevu alabilirsiniz. Yazımızın devamında ise yüz mezoterapisi hakkında en çok merak edilenlere yanıt vereceğiz.

Yüz Mezoterapisi (Mezolifting) Nedir?

Yüz mezoterapisi, cilde canlılık ve ışıltı veren vitaminlerin deri altına enjekte edilmesiyle cildin yenilenmiş görünmesine yardımcı olan estetik uygulamadır. Cilt hem dış etkenlerden hem de genetik faktörlerden dolayı zamanla yıpranır ve elastik yapısını kaybeder. Gençken sahip olunan ışıltılı ve canlı cilt yapısını korumak içinse cildi sürekli vitamin ve amino- asitlerle beslemek gerekir. Yüz mezoterapisi, cilde yararlı vitamin ve mineralleri doğrudan cildin altına vererek yüzün daha genç ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Özellikle sigara, güneş ve yaşla birlikte gelen leke ve hasarların giderilmesinde yüz mezoterapisi oldukça etkili bir uygulamadır.

Yüz Mezoterapisi Nasıl Yapılır?

Yüz mezoterapisi, vitamin, mineral ve amino-asitlerden oluşan ilaçlı karışımın cilde enjekte edilmesiyle yapılan bir uygulamadır. Enjeksiyon işlemi ince iğnelerle yapılır. İşlem lokal anestezi altında gerçekleştirildiği için hasta ağrı ya da acı hissetmez. Yüz mezoterapisinin etkili olması için belirli aralıklarla, düzenli olarak tekrarlanması gerekmektedir.

Yüz Mezoterapisi Neden Yapılır?

Cilde hasar veren ve yıpratan tüm olumsuz faktörlerin etkisini ortadan kaldırmak için mezolift uygulaması yapılabilir. Özellikle yaşlanmayla birlikte ışıltısını kaybeden, donuklaşan ve bakımsız, yorgun görünen cildin canlanması için sıkça tercih edilmektedir. Bazı hastalarımız mezolift uygulamasını, hem cildini canlandırmak hem de yıpratıcı dış etkenlerden korumak için tercih etmektedirler. Çünkü yüz mezoterapisi, cildi güneşin zararlı ışınlarından ve soğuktan oluşan nem kaybından korumaktadır.

Yüz mezoterapisi;

• Cildin daha canlı ve sağlıklı görünmesi için

• Elastik yapısını kaybeden ve sarkan cildi canlandırmak için

• Yüzdeki yorgun ve yaşlı görünümü geçirmek için

• Sigara ve güneşin olumsuz etkilerini önlemek/yok etmek için

• Leke ve çatlak tedavisinde kullanılmaktadır.

Yüz Mezoterapisi Ne Zaman Etki Eder?

Yüz mezoterapisinin etkili olması için düzenli olarak uygulanması gerekir. İlk uygulamada hemen etkileri görülmez. Fakat ikinci seanstan itibaren, yüz mezoterapisinin etkileri net bir şekilde görülmeye başlar. Yüz mezoterapisi işlemiyle dinlenmiş ve tazelenmiş cilt görünümü elde edilir. Cilde elastik yapısı geri kazandırılır ve derin çizgilerde hafifleme görülür.

Yüz Mezoterapisi Ne Zaman Uygulanır?

Yüz mezoterapisi; 18 yaşını geçmiş, sağlık sorunu olmayan herkese uygulanabilir. Cilde uyumlu hyaluronik asit, vitamin ve minerallerle yapıldığı için herhangi bir yan etkisi yoktur. Fakat uygulamanın etkili olabilmesi için düzenli aralıklarla, en az 4 – 6 seans tekrar edilmesi önerilir. Kişinin cilt tipine ve özelliklerine göre uygulamanın ne sıklıkla yapılacağı belirlenir. Başlangıç için 1- 4 hafta aralıklarla; sonrasında ise 3 – 6 ayda bir tekrarlanabilir. Kliniğimizde, kişiye özel tedavi süreci uygulanmakta ve bu süreye uzman görüşüyle karar verilmektedir.

Yüz Mezoterapisinde Hangi Maddeler Kullanılır?

Yüz mezoterapisinde amaç cildin ihtiyaç duyduğu en besleyici maddeleri bir araya getirerek doğrudan dokuya ulaştırmaktır. Bu nedene cildi besleyici etkisi olan asitler, vitamin ve mineraller bir araya getirilir. Kişinin ihtiyaç duyduğu takdirde karışım, hyaluronik asit ile desteklenebilir. Kullanılacak maddeler tamamen kişinin ihtiyaçlarına göre belirlenir.

Yüz mezoterapisinde en sık kullanılan maddeler; hyaluronik asit, magnezyum, selenyum, B grubu vitaminler, çinko, C vitamini, nükleik ve lipoik asitlerdir.

Yüz Mezoterapisi Zararlı Bir Uygulama mıdır?

Doğrudan dokulara enjekte edildiği için mezolift işleminde kullanılan karışımın etkili, doğru dozda hazırlanmış olması ve uzman bir doktor tarafından uygulanması önemlidir. Mezolift uygulamasında kullanılan maddelerin hepsi biyo-uyumlu malzemelerdir. Bu nedenle risk faktörleri oldukça az olan bir uygulamadır. Fakat her enjeksiyon işlemi gibi mezoterapi de uzman bir doktorun kontrolü ile klinik ortamında yapılmaktadır.

Saç Mezoterapisi Nedir?

“Saç mezoterapisi nedir?” sorusuyla başlayacak olursak; saç mezoterapisi saçı güçlendiren, besleyen ve dökülmesini engelleyen bir uygulamadır diyebiliriz. Esas amacı saç dökülmesini engellemek olsa da yoğun besleyici özelliği sayesinde mevcut saçların da güçlenmesine ve yenilenmesine katkı sağlamaktadır. Saç mezoterapisi günümüzde giderek daha bilinir bir uygulama hâline gelmektedir. Saç dökülmesi sorunu yaşayan kadınlar da erkekler de saç mezoterapisi yaptırabilir.

Saç Mezoterapisi Neden Yapılır?

Stres, yorgunluk, çevresel faktörler, yaş faktörü ve genetik kodlar saç dökülmesine neden olabilir. Özellikle yoğun saç kaybına neden olan “erkek tipi dökülme” sorununa karşı önlem alınmazsa kellik oluşabilir. Bazı kişilerde bu durum genç yaşlarda ortaya çıkar. Saç mezoterapisi, saç kaybını engellemeye yardımcı olur. Aynı zamanda saç köklerini besleyici ve yoğun etkili karışımlarla besleyerek güçlenmesine neden olur.

Saç dökülmesi ve cansızlığı gibi problemlerde vücudun ve saç köklerinin yoğun vitamin ve mineralle beslenmesi gerekir. Dışarıdan alınan takviyeler, vücuttan hızlıca atılabilir ve saçların beslenmesi için yeterli olmayabilir. Bu durumda doğrudan cilt altına, saç köklerine uygulama yapmak daha etkin sonuçların alınmasını sağlamaktadır.

• Stres, çevresel ve genetik faktörlerden kaynaklanan saç dökülmelerini engellemek

• Saça hacim ve canlılık kazandırabilmek

• Kepek oluşumunu engellemek

• Saç köklerini ve tellerini güçlendirmek amacıyla saç mezoterapisi yapılabilir.

Saç Mezoterapisi Kimlere Uygulanır?

Saç mezoterapisi, saç dökülmesi olan ya da saçlarına canlılık kazandırmak isteyen, 18 yaşını geçmiş, sağlıklı her bireye uygulanabilir. Konya'da saç mezoterapisi yaptırmak için erkek, kadın, yaşlı veya genç her birey kliniğimize başvurabilir. Fakat bazı cilt problemlerinde ya da ciddi hastalıklarda saç mezoterapisi uygulamasından kaçınılmalıdır.

• Böbrek ve kalp yetmezliği

• Kanser

• Şeker hastalığı

• Hamilelik/emzirme gibi özel durumlarda saç mezoterapisi uygulamaktan kaçınılmalıdır.

Saç Mezoterapisi Nasıl Yapılır?

Saç mezoterapisi botoks ve dolgu uygulamalarında olduğu gibi ince iğnelerle yapılan bir işlemdir. Hastanın şikâyetlerine ve saç dökülmesinin seviyesine uygun karışım belirlenir. Hastaya özel olan ilacın herhangi bir yan etkisi yoktur. Saç mezoterapisi, tamamen güvenilir bir uygulamadır. Gerekli bölgelere bu ilacın enjekte edilmesiyle saç kökleri beslenir. Yaklaşık beşinci seanstan sonra ise uygulamanın etkileri gözle görülür hâle gelir. Oldukça etkili bir işlem olan saç mezoterapisinden en verimli sonucu alabilmek için düzenli uygulama önemlidir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte 10 – 15 gün arayla 10 – 12 seans yapılan saç mezoterapisiyle saç dökülmesinde etkin sonuçlar elde edilmektedir.

Mezolifting

Günümüzde, ameliyatsız yüz gerdirme ve diğer estetik işlemlerde birçok doğal yöntem kullanılmaktadır. Hiç kesi izi olmadan gerçekleştirilen ve gençleşme etkisiyle birçok kadın tarafından tercih edilen estetik uygulamalardan biri de mezolifting tekniğidir. Cilde, besleyici ve yararlı sıvıların verilmesiyle yapılan mezolifting uygulaması; yüz, boyun, dekolte bölgesi gibi birçok bölgeye yapılabilmektedir. Mezolifting Tedaviler ve fiyatlar hakkında bilgi almak için dilediğiniz zaman Dr.Bülent Koçer ile iletişime geçebilirsiniz.

Mezolifting Nedir?

Sarkma, kırışıklık ve yıpranmış cilt görünümünden bıkmış olanlar, cilt kusurlarından doğal yollarla kurtulmak isteyenler için bir alternatif de mezolifting tekniğidir. Mezolifting ile cildin ihtiyacı olan vitamin, mineral ve amino-asitler cilt dokusuna doğrudan verilir. Genellikle 30 – 35 yaş üzeri hastaların tercih ettiği mezolifting uygulaması, cildin parlamasına ve gençken sahip olduğu esnekliği kazanmasına yardımcı olur.

Mezolifting Neden Yapılır?

Mezolifting uygulamasındaki temel amaç, cildin mümkün olan en doğal yolla yenilenmesi ve gençleştirilmesidir. Cilt toz, sigara dumanı, güneş, lekelenme ve yaşlanma gibi nedenlerle zamanla yıpranır. Bu yıpranma cildin olduğundan donuk ve mat görünmesine ve kişide yorgun bir ifade bırakmasına neden olabilir. Günlük temizleyiciler ve vitamin destekleri cildin arınması ve güçlenmesinde etkili olsa da cilt ihtiyacı olan vitamini alamayabilir. Bu durumda doğrudan dokulara vitamin takviyesi yapmak çok daha etkin sonuçların alınmasını sağlamaktadır.

Mezolifting uygulaması etkisini göstermeye başladığında cilt her zamankinden parlak, yenilenmiş ve tazelenmiş görünüme kavuşur. Beslenen ve güçlenen dokular, kırışıklık ve sarkma oluşumunu yavaşlatarak gençleşmeye yardımcı olur.

Mezolifting Tekniğinde Hangi Maddeler Kullanılır?

Mezolifting tekniğinde, botoks ve dolgunun aksine sentetik dolgu maddeleri kullanılmaz. Kullanılan malzemeler, vücudun ihtiyacı olan, tamamen doğal vitaminler, mineraller ve amino-asitlerdir. Gençleşme artırılmak istendiğinde hyaluronik asit de hazırlanan karışıma eklenebilir. Bu noktada doktorun yönlendirmesi, hastanın istekleri, mevcut cilt tipi ve kusurları dikkate alınarak hastaya en uygun içeriğe karar verilir. Mezolifting uygulaması, mutlaka uzman bir hekim tarafından, klinik ortamda yapılmalıdır. Doğru doz seçimi ve deneyimli bir doktor tarafından uygulanması oldukça önemlidir.

Mezolifting Ne Sıklıkla Yapılır?

Mezolifting, oldukça etkili bir uygulama olmasına rağmen etkisini zamanla gösterir. Mezolifting tekniğinin etkileri ortalama 2 – 3 seans sonra ortaya çıkar. Yaklaşık 1 – 4 haftalık aralıklarla mezolifting uygulaması tekrarlanmalıdır. İdeal seans sayısı ise tamamen kişinin ihtiyaçları ve cilt tipine bağlıdır. Mezolifting etkisinin ne kadar çabuk kendini göstereceği ve ne kadar süre kalıcı olacağı kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenle seans sayısı mutlaka uzman bir hekim tarafından belirlenmelidir.

Mezolifting Nasıl Yapılır?

Ameliyatsız estetik operasyonlar arasında sayabileceğimiz mezolifting tedavisi, ince iğnelerle yapılır. Enjeksiyon sırasında acı ya da ağrı hissedilmemesi için öncelikle anestezik kremlerle yüz hissizleştirilir. Uygulama tamamen acısızdır ve hiçbir kesi izi kalmaz. Mezolifting, yaklaşık 30 dakika sürer. Kişi operasyondan sonra hemen günlük hayatına dönebilir. Uygulama neredeyse risksizdir. Nadir de olsa enjeksiyonun etkisiyle ödem ve morluklar görülebilir. Bu yan etki en fazla 1 – 2 gün içerisinde kendiliğinden kaybolur. İşlemin bilinen başka bir alerjen etkisi bulunmamaktadır.

Selülit Mezoterapisi

Selülit; genellikle kollarda,bacaklarda, karın altında ve kalça bölgesinde ortaya çıkan, portakal kabuğu görünümündeki cilt dokusudur. Kadınlık hormonu da tetikleyici olduğu için özellikle kadınlarda daha sık karşılaştığımız bir cilt kusurudur. Selülit tedavisinde kullanılan selülit giderici kremler ya da ilaçlar yeterli konsantrasyonlara ulaşamayabilir. Bu durumda, selülit mezoterapisinin oldukça etkili çözümler sunduğu bilinmektedir. Selülit mezoterapisi, doğrudan dokuya etki ederek selülit görünümünün iyileşmesine ve bölgedeki derinin yenilenmesine yardımcı olmaktadır.

Selülit Neden Olur?

Özellikle kadınların sıkça yakındığı bir cilt sorunu olan selüliti ortaya çıkaran birçok faktör bulunmaktadır. Selülit oluşumunda kişinin hareketsiz yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, alkol ve sigara kullanımı, genetik yatkınlık, kilo gibi birçok etken rol oynar. Selülitin kadınlarda fazla görülmesinin nedeni ise östrojen hormonudur. Saydığımız diğer faktörlerle birlikte östrojen hormonu selülit oluşumunu tetikleyen unsurlardan biridir. Bu nedenle selülit tedavisinde çok yönlü bir yaklaşım izlemek daha etkili sonuçların alınmasını sağlamaktadır. Aşırı yağ ve karbonhidrat içeren besinlerle sağlıksız beslenmek, hareketsizlik, alkol ve sigara kullanımı vücuttaki yağ dokusunu artırır. Vücutta yağ dokusu arttıkça selülite meyil de artar.

Selülitin Tedavisi Nasıl Olur?

Oluşturduğu rahatsız edici görüntü nedeniyle birçok kadın selülite çözüm aramaktadır. Selülit birçok farklı etkenin ortadan kaldırılması ya da iyileştirilmesi ile giderilebilecek bir sorun olduğu için tedavisi kolay değildir. Fakat tabii ki çözümü olan bir cilt problemidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak, günlük sporu ya da en azından hafif tempolu kısa yürüyüşleri ihmal etmemek selülite karşı alınabilecek önlemlerdendir. Bunun yanında, yoğun selülite sahip kadınların yağ dokusunu parçalamak ve cildi güçlendirmek için ek uygulamalar da yapması gerekebilir. Bunlardan en sağlıklı olanı selülit mezoterapisidir. Selülit mezoterapisi, rahatsız edici selülit görünümünün azalmasını ve uygulandığı bölgede cildin gençleşmesini sağlar. Doğrudan cildin alt tabakasına uygulandığı için hızlı çözüm vaat eden uygulamalara göre çok daha etkili ve güvenilir bir uygulamadır.

Selülit Mezoterapisi Etkili midir?

Evet, selülit mezoterapisi oldukça etkili bir uygulamadır. Selülit tedavisinde etkisiz birçok çözümle karşılaşmış olabilirsiniz. Bu nedenle selülit mezoterapisinin etkinliğinden şüphe ediyor olmanız normal. Fakat selülit mezoterapisi, harici tedavilerden farklı bir tedavi yöntemidir. Bu nedenle daha etkilidir. Selülit mezoterapisinin en büyük özelliği; cildi besleyen, yenileyen ve yağ dokularını parçalayarak kan dolaşımını hızlandıran karışımın doğrudan dokulara enjekte edilmesidir. Bu nedenle selülit mezoterapisi uygulanan bölgede hızla iyileşme görülür. En etkin sonuç için düzenli ve hareketli yaşam tarzıyla desteklenmesi gerekir.

Selülit Mezoterapisi Nasıl Yapılır?

Selülit mezoterapisi, ince uçlu küçük iğneler yardımıyla yapılır. Uzman doktor tarafından hazırlanan ilaç karışımı, ince iğneler yardımıyla selülitli bölgeye enjekte edilir. İşlem sırasında hissedilen acı yok denecek kadar azdır. Uygulama sonrasında hafif morluk ve ödem görülebilir. Bu yan etkiler en fazla 1 – 2 gün içerisinde kendiliğinden kaybolur. Hasta, selülit mezoterapisi yapıldıktan sonra hemen günlük hayatına dönebilir.

Selülit Mezoterapisi Kaç Seansta Yapılır?

Selülit mezoterapisinin etkili olabilmesi için birden fazla uygulama gerekmektedir. Uygulamanın sıklığı kişiden kişiye değişebilir. Selülitin yoğunluğuna ve hastanın cilt özelliklerine göre seans sayısı belirlenir. Etkili sonuç alınabilmesi genellikle 10 seans yeterli olmaktadır.

Zayıflama Mezoterapisi

Mezoterapi tekniği; selülitlerin giderilmesi, cildin sıkılaşması ve gençleştirilmesi, saç dökülmesinin engellenmesi ve lekelerin temizlenmesi gibi birçok amaçla kullanılmaktadır. Mezoterapi tekniği ile etkin sonuçlar alınan uygulamalardan biri de zayıflamadır. Bölgesel incelme, sıkılaşma ve daha fit bir görünüm elde etmek için kullanılan zayıflama mezoterapisi, birçok kadının hayal ettiği ince görünüme kavuşmasına yardımcı olmaktadır. Lipoliz mezoterapisi olarak da bilinen bu mezoterapi işleminde, bölgesel yağlanmaya neden olan yağ dokusunun parçalanması sağlanır. Kliniğimizde mezoterapisi uygulanan karın, bel, kalça, kol içi, çene altı, göbek gibi bölgesel yağlanmanın yoğun olduğu bölgelerde bölgesel incelme sağlanmaktadır. Bizlerden randevunuzu alarak ameliyatsız bölgesel incelme için kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz.

Zayıflama Mezoterapisi Nedir?

Zayıflama mezoterapisi aslında bölgesel incelme için kullanılan bir tekniktir. Zayıflama mezoterapisinin amacı kilolu görünüme yol açan yağ birikmelerini engellemektir. Karın, bel, kalça, bacak gibi bölgesel yağlanmanın görüldüğü bölgelere yağ yakıcı kokteylin enjekte edilmesiyle incelme sağlanması amaçlanır. Vücudu şekle sokmak, fit ve sıkı bir görünüme ulaşmak isteyen kişiler tarafından sıkça tercih edilen bir uygulamadır. Özellikle kilo verenlerde bölgesel olarak kalan yağ dokusunun yok edilmesinde oldukça etkilidir.

Kimler Zayıflama Mezoterapisi Yaptırabilir?

18 yaşını geçmiş sağlıklı her birey zayıflama mezoterapisi yaptırmayı düşünebilir. Fazla kilolarından rahatsız olan kadınlar kadar erkekler tarafından da sıkça tercih edilen bir uygulamadır. Fakat bazı özel durumlarda zayıflama mezoterapisi tavsiye edilmez. Bunlar;

• Hastada kanser öyküsünün bulunması

• Hamilelik ve emzirme

• Cilt enfeksiyonları

• Organlarda yetmezlik olarak sıralanabilir. Zayıflama mezoterapisinden önce hekim dikkatli bir şekilde hasta öyküsünü dinler ve tedavi tamame hastanın ihtiyaçlarına göre şekillenir. Zayıflama mezoterapisinin olumlu etkileri en çok kilosu sabit olan hastalarda görülmektedir. Bu nedenle kilo verme süreci tamamlandıktan sonra, bölgesel yağlanmanın giderilmesi için daha çok tavsiye ettiğimiz bir uygulamadır.

Lipoliz Mezoterapisinde Hangi Maddeler Kullanılır?

Lipoliz mezoterapisi, yağ yakıcı ve sıkılaştırıcı mezoterapi kokteylinin ince iğnelerle dokulara enjekte edilmesiyle yapılır. Kokteyl genellikle fosfatidilkolin, lesitin, C vitamini ve demir içerir. Bu maddeler, enjekte edildiği bölgedeki yağın parçalanmasına ve karaciğer tarafından atılmasına yardımcı olur. Yağ hücrelerinin bölgedeki etkisini kaybetmesiyle bölgesel incelme sağlanır.

Zayıflama Mezoterapisi Ne Zaman Etki Gösterir?

Yağ hücrelerinin parçalanması ve dokuların yenilenmesi hemen olmaz. Bu nedenle işlemin etkisini göstermesi için bir miktar sabretmek gerekmektedir. Lipoliz mezoterapisinin etkili olabilmesi için en az 4 – 6 seans uygulama gerekmektedir. Bölgesel incelme 3. seanstan sonra etkisini göstermeye başlar. 6. seanstan itibaren ideal ve beklenen sonuçlar görülür.

Zayıflama Mezoterapisi Hangi Bölgelere Uygulanır?

Zayıflama mezoterapisi, yağlanmanın yoğun olarak görüldüğü bölgelere uygulanır. Karın, göbek, kalça ve bacaklar bunların başında gelmektedir. Gerekli olduğu takdirde kol içine de uygulama yapılabilir. Zayıflama mezoterapisine başlamadan önce doktor ve hasta incelme istenen bölgeleri ve ne kadar incelme hedeflendiğini birlikte değerlendirirler. Yapılan değerlendirme sonucunda seçilen bir veya birden fazla bölgeye mezoterapi uygulaması yapılabilir. Orantılı ve dengeli bir vücut görünümü için zayıflama mezoterapisi birden fazla bölgeye yapıldığında daha etkin sonuçlar vermektedir.

Zayıflama Mezoterapisi Zararlı mıdır?

Mezoterapi tekniği, güvenilir bir tekniktir. Tüm mezoterapi türlerinde amaç dokuya ihtiyacı olan faydalı enzim ve vitaminleri sağlamaktır. Bu nedenle kullanılan malzemeler biyo-uyumludur. Herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmaz. Zayıflama mezoterapisinde sık görülen yan etkiler uygulama yapılan bölgede ödem ve morarmadır. Bu yan etkiler kısa süre içerisinde kendiliğinden kaybolur. Uygulama acısızdır. Yalnızca sinek ısırığına benzer küçük sızlamalar olabilir. Mezoterapi uygulamasının yan etkilerinden ya da uygulama esnasında acı hissetmekten korkmanıza gerek yoktur. İşlem ameliyata göre çok daha rahat ve risksizdir.

Çatlak Mezoterapisi

Ciltteki çatlaklar, estetik görünümü bozan ve kolay kolay geçirilemeyen cilt kusurlarıdır. Basınç ve gerilme sonucu meydana gelen çatlakların tedavisi için en etkili yöntemlerden biri ise çatlak mezoterapisidir. Günümüzde hem cilde hem de vücuda uygulanarak estetik sonuçların alınmasını sağlayan mezoterapi, çatlak tedavisinde de güvenle kullanılabilmektedir. Birçok kişinin özellikle yaz döneminden önce tercih ettiği çatlak mezoterapisi tedavisi her yaştan hastanın hayal ettiği pürüzsüz ve sağlıklı cilt görünümüne kavuşmasını sağlamaktadır. Konya’da mezoterapi tedavisinin güvenilir adreslerinden biri olan kliniğimizde çatlaklar da mezoterapi yöntemi ile tedavi edilmektedir.

Çatlak Nedir? Neden Oluşur?

Hızlı kilo alıp verme, gebelik gibi cildin gerilmesine neden olan durumlar çatlaklara neden olur. Kişinin doğal ten renginden birkaç ton açık renkte düz paralel çizgiler olarak kendini belli eden çatlaklar özellikle yaz aylarında, bronzlaşmayla birlikte belirginleşir. Cildin genç, esnek ve sağlıklı görünmesini engelleyen çatlaklar tedavisi oldukça zor olan cilt kusurlarıdır. Buna rağmen mezoterapi ile cildin yenilenmesi ve desteklenmesi çatlak tedavisinde etkin sonuçların alınmasını sağlamaktadır.

• Gebelik

• Hızlı kilo alıp verme

• Ağır spor aktiviteleri

• Hormon ve kortizonlu ilaç kullanımı çatlak oluşumuna neden olur.

Çatlaklar genellikle kalça, karın, bel, göğüs, basen gibi bölgelerde görülür. Bu bölgeler kilo alıp verme ve basıncın etkisinden en çok etkilenen bölgelerdir. Genellikle kadınlarda görülse de spor aktiviteleriyle uğraşma ve kilo alıp verme gibi durumlarda erkeklerde de görülebilir.

Çatlak Mezoterapisi Neden Yapılır?

Çatlaklar, sağlık sorununa neden olan cilt kusurları değildir. Çatlak mezoterapisi, tamamen estetik kaygılarla yapılır. Çünkü bacak, basen ve göğüs gibi bölgelerde yoğunlaşan derin çizgiler, cildin pürüzsüz görünümünü bozar. Yaz döneminde kadınların rahat bir şekilde mayo ve bikini giymesini engelleyebilir. Özgüveni düşürebilir. Sosyal açıdan sorun yaratan bu gibi sorunları ortadan kaldırmak ve estetik bir vücuda sahip olmak isteyenler çatlak mezoterapisini sıkça tercih etmektedir.

Çatlak Mezoterapisi Nasıl Etki Eder?

Mezoterapi; cildi güçlendirmek, esnek yapısını yeniden kazandırmak ve beslemek için özel olarak hazırlanan kokteyl ilaçlarla yapılır. Vitamin, mineral ve amino-asitlerden zengin sıvının doğrudan dokuya etki etmesi, hasarlı bölgede yoğun bakım ve onarım sürecinin başlamasına yardımcı olur. Çatlak mezoterapisinde de doktorun uygun dozlarla hazırladığı karışım, çatlak olan dokuyu yeniler. Kolajen ve amino-asitler bakımından zenginleşen cilt yeniden elastik bir yapı kazanır ve cilt kusurları engellenmiş olur.

Çatlak Mezoterapisi Güvenli midir?

Tüm mezoterapi uygulamaları, etkinliği bilimsel standartlarla kabul görmüş, güvenilir uygulamalardır. Cilde enjekte edilen sıvının içeriği alerjiye sebep olmaz. Biyo-uyumlu içerik sayesinde dokuların doğrudan beslenmesi ve vitamin kaybının engellenmesi amaçlanır. Bu nedenle çatlak mezoterapisi de doğru dozlarda ve doğru sıklıkta uygulandığı sürece tamamen güvenilir bir uygulamadır. Bu noktada doğru doktor seçimi oldukça önemlidir. Tedavinin mutlaka doktor kontrolünde ve klinik ortamda yapılması gerekir. Kliniğimizde her hastamıza kendi ihtiyaçlarına özel doz ve karışımı hazırlayarak tedavinin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını sağlamaktadır.

Çatlak Mezoterapisi Nasıl Yapılır?

Çatlak mezoterapisi; ince iğnelerle, enjeksiyon yöntemiyle yapılan bir uygulamadır. Uygulama yaklaşık 10 – 15 dakika sürer. Ameliyat olmadığı için kesi ve dikiş izi yoktur. Sadece, işlemden sonra hafif morluk ve ödem görülebilir. Bu yan etki kısa sürede kaybolur. İşlem sırasında anestezik kremler kullanıldığı için hasta herhangi bir acı hissetmez ve hemen günlük hayatına dönebilir. Uygulamanın tam olarak etkisini göstermesi için belirli aralıklarla tekrar edilmesi gerekir. Genellikle 10 – 14 günde bir yapılan 4 – 6 seans yeterli olmaktadır. Mezoterapinin yenileyici etkileri ise genelde üçüncü veya dördüncü seanstan sonra kendini göstermeye başlar.

PRP

PRP tedavisi ile kişinin kendi kanından elde edilen trombositlerle vücudundaki bazı hastalıkları iyileştirmek ve cilt gençleştirmek mümkündür. İlaç yerine kişinin kendi kanının kullanıldığı PRP tedavisinde özellikle çevresel ve genetik faktörlerle birlikte yavaşlayan hücre yenilenmesinin onarımı sağlanır. PRP; saç dökülmesinden, cilt gençleştirmeye, ağrı tedavisinden, pek çok hastalığın tedavisinde kullanılır.

PRP Hangi Kusurları Düzeltir?

PRP, mezoterapi ve estetik uygulamalar arasında yeni nesil bir yöntemdir. Birçok cilt kusurunun giderilmesini sağlayan PRP tekniği, her yaştan insanın, yaş ya da genetik faktörlere bağlı olarak sahip olduğu cilt kusurlarını giderebilir. Saç dökülmesi, sivilce ve leke izleri, yara izi ve çatlaklar PRP ile önlenebilen cilt kusurlarının başında gelmektedir. Bunun dışında, sağlıklı ve güçlendirilmiş trombosit hücreler sayesinde cildi yenilediği için kırışıklık ve sarkmalara da iyi gelmektedir. PRP uygulaması, çok etkili, neredeyse tamamen güvenilir ve zararsız bir uygulama olmasıyla birlikte diğer estetik uygulamalara göre etkileri daha geç görülür. Lazer, radyofrekans ve ışık tedavisinden en ideal sonuçları almak için de PRP işlemine başvurulabilir. Özellikle leke ve sivilce izlerinin lazerle tedavisi PRP ile desteklendiğinde etkin sonuçlar alınmaktadır.

PRP Cildi Nasıl Etkiler?

PRP tedavisindeki asıl aktörler pıhtı hücreleridir. Pıhtı hücreleri, cildimizde yara ve hasarları onarmakla görevlidir. Hastadan alınan kan, çeşitli işlemlerle ayrıştırılır ve pıhtı hücreleri açısından zenginleştirilerek kusurlu bölgeye enjekte edilir. Trombosit hücreler, onarıcı güçlerini bu bölgede iyileşme sağlamak için kullanırlar. Cildin yenilenmesini sağlarlar. Ayrıca pıhtı hücreleri, yaralı bölgeye kök hücreleri çektiği için de hasarlı bölgenin yenilenmesine ve tazelenmesine yardımcı olurlar. PRP işlemi etkisini göstermeye başladığında hastalarımız, daha genç ve canlı bir cilt görünümüne kavuşmaktadır. Aynı zamanda güneş, sivilce ve diğer dışsal etkenlerle oluşmuş cilt hasarlarında bariz azalma görülmektedir.

PRP Tedavisi Kimlere Yapılır?

Hasarlı bölgeye enjekte edilen kan, tamamen hastaya ait olduğu için uygulamanın riski yok denebilecek kadar azdır. Operasyondan sonra enjeksiyon yapılan bölgede hafif ödem ve morluklar görülebilir. Doktorun reçete edeceği ilaçlarla bunların önüne kolayca geçilebilir. Morluk ve ödemler, hiçbir müdahale olmasa dahi en fazla 1 – 2 gün içerisinde kaybolur. PRP işlemi, cildinin donuk görünmesinden ve renk eşitsizliklerinden rahatsız olan herkese yapılabilir. Hastanın 18 yaşını geçmiş ve sağlıklı bir birey olması yeterlidir. PRP uygulamasında sağlık kriterlerinin dışında kalan durumlar ise:

• Kanser öyküsü olanlara

• Kan sulandırıcı ilaç vb. düzenli ilaç kullanımı olanlarda

• Kan ve damar yolu ile ilgili rahatsızlıklara sahip olanlarda

• Cilt enfeksiyonu olan kişilere ve ciltte tahriş olmuş bölgelere

• Hamile ve emziren kadınlara yapılmamaktadır.

PRP Nasıl Yapılır?

PRP işlemi, anestezi ve uygulama ile birlikte toplamda 30 – 40 dakika süren kısa bir işlemdir. İşlem ince uçlu iğnelerle yapılır. Bu nedenle lokal anestezi altında yapılması tercih edilmektedir. Önce hastadan kan örneği alınır ve özel tüplere konulur. Santrifüj cihazında ayrıştırılır ve pıhtı hücreleri açısından zenginleştirilir. Son olarak elde edilen kan ise yeniden hastanın vücuduna, kusurlu bölgeye, enjekte edilir. Hasta işlemden sonra hemen günlük yaşamına dönebilir. Fakat uygulamanın etkili olması için düzenli aralıklarla en az 3 -4 seans tekrar edilmesi gerekir. Konya’da PRP tedavisi yapan kliniğimizde seans sayıları ve aralıkları, her hastamızın kendi ihtiyaçlarına özel olarak belirlenmektedir.

PRP Etkisi Ne Zaman Belli Olur?

Dolgu ve botoks uygulamalarının aksine, PRP zamanla etkisini gösteren bir işlemdir. Çok etkili bir uygulama olmakla birlikte ilk 2 – 3 seansta belirgin değişiklikler olmaz. PRP cilt düzeltmenin etkilerini görebilmek için yaklaşık 3 – 6 ay arasında beklemek gerekebilir. Bu süre, kişiden kişiye değişebilir.

Gençlik Aşısı

Hyaluronik asit miktarının azalmasıyla cilt esnekliğini, nemini ve gergin görünümünü kaybeder. Ciltte sarkmalar daha hızlı oluşur ve yaşlanma belirtilerini göstermeye başlar. Bu durumu önlemek için kullanılan ameliyatsız estetik yöntemlerinden biri de gençlik aşısıdır. Ciltte sağladığı genç ve canlı görünüm nedeniyle “gençlik aşısı” olarak bilinen hyaluronik asit aşısı özellikle 30 yaşın üzerindeki kadınlar tarafından en çok tercih edilen gençleşme tekniklerinden biridir.

Gençlik Aşısı Nedir?

gençlik aşısı, hyaluronik asit içeren özel bir aşıdır. Aşının mezoterapi tekniği ile cilde enjekte edilmesiyle yaşlanmanın olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amaçlanır. Hyaluronik asit ile birlikte aşıda bulunan mattinol, antioksidan, antiokaminoasit, mineral, vitaminler de cildi besler ve yenilenmesine yardımcı olur. Yaşlanma ya da genetik faktörler nedeniyle deforme olmuş, kırışmış ve sarkmış cilt, aşı ile genç ve parlak bir görünüm kazanabilir.

Gençlik Aşısı Hangi Bölgelere Uygulanır?

Hyaluronik asit aşısı, ciltte yaşlanma ve sarkma görülen birçok bölgede etkin sonuçlar vermektedir. Hyaluronik asit aşısı; yüz, gıdı, boyun ve dekolte bölgelerine uygulanabilir. Gerekli durumlarda el ve kollara da aşı uygulaması yapılabilmektedir.

Gençlik Aşısı Kimlere Yapılır?

Aşı genellikle 30 yaşın üzerindeki kadınlar tarafından tercih edilmektedir. 30 yaşından önce cilt esnek ve nemli yapısını koruduğu için ek bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Fakat 30’lu yaşlarla birlikte sarkma ve kırışıklıklar bariz hâle gelir. Cildin erken yaşlanmasını engellemek için gençlik aşısı iyi bir yöntemdir. Gençlik aşısı, 18 yaşını geçmiş ve sağlık sorunu olmayan herkese yapılabilir. Kanser, organ yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarının varlığında ve hamilelik – emzirme dönemlerinde ise gençlik aşısının yapılması tavsiye edilmez. Eğer hastanın düzenli kullandığı bir ilaç varsa ya da kan sulandırıcı ilaç tedavisi görüyorsa, istenmeyen yan etkilerden kaçınmak için bunu mutlaka doktora bildirmesi gerekir.

Gençlik Aşısı Nasıl Uygulanır?

Uygulamada mezoterapi tekniği kullanılır. Özel mezoterapi iğneleri ile cilde enjeksiyon yapılır. Hyaluronik asit, vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş aşı kokteyli ince iğnelerle cilde enjekte edilir. Uygulama sırasında acı ya da ağrı oluşmaması için lokal anestezi yapılır. İşlem, anesteziyle birlikte yaklaşık 30 dakika sürer ve risksizdir. Enjeksiyon nedeniyle oluşan hafif morluk ve ödem dışında herhangi bir yan etki görülmez. Ödem ve kızarıklıklar ise en fazla 1 günde geçer. İşlemden sonra sauna ve hamam gibi sıcak ortamlardan kaçınılması tavsiye edilir.

Gençlik Aşısı Tek Seanste Etki Eder Mi?

Deri altına verilen özel karışımın etkisi hemen kendini göstermez. Dokuların karışımla tam olarak etkileşime geçmesi ve cildin yenilenmesi 3 – 4 seansı bulabilir. En etkin sonuçlar için gençlik aşısının yaklaşık 2 – 3 hafta ara ile 2 seans uygulanması gerekir. Yaşlı ve çok yıpranmış ciltlerde ise bu süre 3 – 5 seansa çıkabilir.

Nem Aşısı Nedir?

Nem Aşısı; Mevsim değişikliklerinde meydana gelen cilt kuruluğuna ve nem kaybını ortadan kaldırmak için uygulama bir takviye yöntemidir. Birçok kişi tarafından tercih edilen, oldukça kolay ve pratik bir yöntemdir.

Nem oranını kaybeden ciltlere hacim kazandırarak cildin daha iyi bir görünümde olmasını sağlar. Ayrıca yaşın ilerlemesi ve genetik yapıdan kaynaklı olarak da vücuttaki nem kaybından dolayı kişilerde kırışıklık, sarkma gibi sorunlar meydana gelir. Cilt elastik yapısını kaybederek kişilerde yorgun ve olduğundan yaşlı bir görünüm oluşur. İçerisinde hyalüronik asit, kalsiyum, vitamin kokteylleri gibi farklı içerikler bulunabilir. Hylüronik asit, insan vücudunda zaten var olan ve su tutma özelliğine sahip bir maddedir.

Nem Aşısı Nasıl Uygulanır?

Derinin alt tabakasına ince bir iğne yöntemi ile uygulanan oldukça basit ve konforlu bir işlemdir. Bu aşı için kurumumuza başvuran hastalarımızla, öncelikle bir ön görüşme yaparak kişilerin ihtiyaçları ile ilgili bilgi alışverişi yapılır. Daha sonra işlem uygulanacak bölgeye, anestezik krem uygulanır. Daha sonra enjekte işlemi gerçekleştirilecek bölgeye işlem yapılır. Kişilerin ihtiyaçlarına uygun şekilde seans sıklığı belirlenir.

Nem Aşısının İçeriği Nedir?

İçeriğinde, cildin ihtiyacı olan hyalüronik asit maddesi kullanılır. Hyalüronik asit, su tutma özelliği ile cildin nem seviyesini arttırır. Ayrıca içerisinde mineral aktive edici farklı moleküllerde yer alır. Kalsiyum, monitol, vitamin gibi vücut için faydalı maddeler de içerisinde bulunabilir. Vücut için herhangi bir sakıncası bulunmayan farklı içeriklerin hepsinde amaç, kişilerin daha iyi bir görünüme kavuşmasını sağlamaktır.

Nem Aşısının Sağladığı Faydaları Nelerdir?

Cilt kuruluğundan kaynaklı ciltte meydana gelen soluk görünüm, kırışıklık, cildi rahatsız eden gerilmelerin giderilmesini sağlar. Ayrıca ciltte meydana gelen kırışıklık ve nem kayıpları, kişilerin yorgun ve bitkin bir halde görülmesine sebebiyet verir. Kişilerde daha canlı ve genç bir görünüm oluşturulur, soluk görünüm giderilerek cilt doğal rengine kavuşur. Ameliyatsız olarak gerçekleştirilir ve yarım saat gibi kısa bir süre içerisinde tamamlanır. Tedavi esnasında veya sonrasında herhangi bir ağrı veya acı oluşmaz. İşlemden sonra kişiler, günlük hayatlarını devam edebilirler.

Nem Aşısı Hangi Bölgelere Uygulanır?

Kırışıklık, nem kaybı gibi durumlar genellikle ilk olarak yüz bölgesinde meydana gelir. Yüz bölgesinde meydana gelen bu tür sorunlar, kişileri hem sağlık açısından hem de fiziksel açıdan rahatsız eder. Genellikle el ve yüz bölgesine uygulanan bir yöntem olmasına rağmen, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları ve hacim kaybını gidermek için de tercih edilmelidir. Bu aşının, dekolte ve yüz bölgesine aynı anda uygulanması çok faydalı olacaktır.

Nem Aşısının Etikleri Nelerdir?

Nem aşısı ile vücuda enjekte edilen biyolojik asit su tutma özelliğine sahiptir. Bu özelliği sayesinde deride su tutarak, cildin nem oranını artırır. Yaşlanma sürecinin gerilemesine ve cilt dokularının onarılmasına yardımcı olur. Cildin elastikiyetini artırarak, pürüzsüz bir görünüm elde edilmesini sağlar. Yüz, dekolte ve boyun bölgesindeki kasları gevşeterek, kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olur.

Nem Aşısı Ne Zaman Yaptırılmalıdır?

İnsanlarda nem kaybı, genellikle yaz aylarında çok fazla olur. Ciltte meydana gelen nem kaybı, kırışıklıkların artmasına sebebiyet verir. Kısa süre içerisinde gerçekleştirilen nem aşısı, yaklaşık 1 yıl boyunca etkisini göstermeye devam eder. Nem aşısı boyun nasıl uygulanır? Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte cilt kalitesini arttırmak ve kişilere daha iyi bir görünüme kavuşmasını sağlamak oldukça kolaydır. Öncelikle boyun bölgesi, anestezi kremlerle uyuşturulur. Daha sonra bölge ye küçük iğneler yardımıyla yavaş yavaş vücuttan elde edilen hyalüronik asit enjekte ediyoruz. İşlem sonrasında bölgede hafif kızarıklık oluşabilir. Bu kızarıklıklar, kısa süre içerisinde kendiliğinden kaybolur.

Nem Aşısı Yüz cilde etkisi nasıldır?

Cilt için oldukça faydalı bir tedavidir. Nem kaybı sonrasında meydana gelen döküntü, soluk görüntü, nem aşısı ile giderilir. Cildin elastikiyetini kazanması sağlanır. Hücre onarımı sağlayarak yaşlanmayı geciktirir.

Nem Aşısı Dekolte uygulanır mı?

Vücutta dekolte de dahil birçok bölgeye uygulanabilir. Kırışıklık, hacım kaybı gibi durumların en çok görüldüğü bölgelerden birisi de dekolte bölgesidir. Dekolte bölgesine uyguladığımız nem aşısı ile bölgedeki kırışıklıkların giderilmesi ve ideal hacmin tekrar oluşmasını sağlıyoruz.

Nem Aşısı El Üstü faydaları nelerdir?

Bu aşı ile birlikte el bölgesinde kırışıklık, çatlama gibi sorunlar ortaya çıkar. El bölgesine uygulanan nem aşısı ile derideki nem oranı artırılır. Böylece el bölgesi, daha yumuşak ve canlı bir görünüm kazandırılır.

Dr. Bülent Koçer

© Copyright 2023 & TÜM HAKLARI SAKLIDIR.